Hastanın bakış açısı
“Yarayı, ilk kez, tekrarladığında beni kanser merkezine yönlendiren diş hekimim gördü ve değerlendirdi. Teşhis konulduğunda, işteki maruziyetlerle bir ilişki kuramadım. Mesleki geçmişimi ve maruziyetlerimi bana ilk soran ve sonrasında beni mesleki kanser değerlendirmesine yönlendiren kanser merkezindeki baş ve boyun cerrahıydı.
Serigrafi baskı operatörü olarak küçük bir işletmede çalıştım ve orada bu işi yapan tek kişiydim. Ekonomik nedenlerle, solventler (çözücüler) büyük bidonlarda sipariş ediliyordu ancak solventleri daha küçük kaplara aktaracak aletler yoktu. Eldeki imkanlarla idare etmek zorundaydım ve ne kimyasal maddelerin ne de sifon hortumunu ağızla emerek akmasını sağlamanın tehlikeleri hakkında bir bilgim yoktu. Solventin ağzınıza kaçması neredeyse kaçınılmazdır, hatta bazen kazara yutarsınız. Makineyi temizlemek için solventli bezlerle altına uzanmak gerekiyordu. Bu, gözler için çok rahatsız ediciydi, sürekli yanıyordu. Bu pozisyonda çalışmak için herhangi bir kişisel koruyucu donanım yoktu.
Küçük işletmelerde her zaman yeterli kaynak bulunamadığı için koruyucu önlemlerin önemini vurgulamak istedim.”
Hastalık öyküsü
Sigara kullanmayan, içki tüketimi pek az olan, iyi bir ağız ve diş sağlığına sahip ve diş cerrahı tarafından düzenli olarak takip edilen hastanın diş etinde, Kasım 2018’de, diş cerrahı bir yara fark etti. Hastanın dişlerinde ve ağzında böyle bir yaraya neden olabilecek herhangi bir sorun yoktu. Diş cerrahı hastanın diş etindeki yarayı keserek temizledi. Aralık 2018’de yara yeniden çıktı. Tekrarlayan bu yara Şubat 2019’da yeniden çıkarıldı; incelemeye gönderildi ama kanser çıkmadı. Haziran 2019’da yara yeniden nüksetti; yine kesilerek çıkarıldı ve incelemeye gönderildi ve bu kez sonuç kanser çıktı. Hasta iki ayda bir aktif takibe alındı. Eylül 2020’de yara tekrarladı ama inceleme sonucunda kanser çıkmadı. Aralık 2021’de hasta, iş geçmişinin ve işyeri maruziyetlerinin gözden geçirilmesi için kanser merkezinin mesleki kanser değerlendirmesine sevk edildi. Kasım 2023’te hastalık kötüleşmemiş olarak varlığını sürdürüyordu.
Mesleki maruziyet
Hasta 1981-1999 arasında birincisi 2 ikincisi 150 çalışanı olan iki işletmede serigrafi baskı operatörü olarak çalışmıştı. Başlıca görevleri mürekkepleri hazırlamak, doldurmak, baskıları yapmak ve baskı makinelerini temizlemekti. Hasta, kurşun içeren mürekkeplerle de çalıştığını bildirdi. İstihdam dönemi göz önüne alındığında, ağır metal içeren diğer pigmentler (örneğin, kromatlar, kadmiyum) ile de çalışmış olması mümkündür. Daha da ötesi, solventli bezlerle makinelerin ve malzemelerin düzenli temizliği için bir solvent karışımı kullanıyordu. Solvent karışımı aromatik hidrokarbonlar (örneğin toluen ve ksilen) ve ketonlar (örneğin siklohekzanon) içeriyordu. Çalışma hayatının ilk yıllarında solvent karışımlarında benzen bulunması da büyük ihtimaldir. Hasta, baskı makinelerini solventli bezlerle temizlemek için makinenin altına yattığını ve herhangi bir kişisel koruyucu donanım olmadan yapılan bu işin sürekli olarak gözleri tahriş ettiğini bildirdi. Ayrıca hasta günde birkaç kez ellerini temizlemek için aynı solventleri kullanıyordu. Yemeklerini atölyede yiyordu. Tırnak yeme alışkanlığı yoktu. Hasta, işe başladıktan sonra ellerindeki kıllarda ciddi şekilde dökülme yaşadığını, işten ayrıldıktan sonra ise bu durumun kısmen düzeldiğini anlattı. Hasta ayrıca 2-3 günde bir, büyük kaplarda teslim edilen solvent karışımını, daha küçük kaplara aktarmak amacıyla emerek sifonlamak için bir hortum kullandığını bildirdi. Bu işlem sırasında sıklıkla bir ağız dolusu solvent karışımının ağzına düzenli olarak geldiğini belirtti. Bazen de yanlışlıkla yuttuğu oluyordu. 1999’dan 2004’e kadar 46 çalışanı olan orta ölçekli bir işletmede yol levhaları imalatında atölye müdürü olarak çalıştı. Bu pozisyonda kanserojenlere yönelik belirli bir mesleki maruziyet tespit edilmedi. 2004’ten beri Fransa’nın Lyon şehrinde toplu taşımada tramvay sürücüsü olarak çalışıyor ve bu da onu potansiyel olarak hava kirliliğine maruz bırakıyor.
Sonuç
Tütün ve alkol tüketiminin azalmasıyla birlikte tüm baş ve boyun kanserlerinin görülme sıklığı azalırken, ağız boşluğu yassı hücreli kanser (ABYHK) görülme sıklığının birçok sanayileşmiş ülkede arttığı ifade edilmektedir. İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonunun bu kanserlere zemin hazırladığı daha çok kabul görmektedir ama bununla ilgili tutarlı bir ilişki henüz gösterilememiştir. Bugün hâlâ HPV negatif, sigara ve içki içmeyen kişilerde ABYHK’nin neden geliştiği bilinmemektedir. Hatta ABYHK’lerde mesleki etkenlerin rolü yeterince bilinmemektedir. Düşük alkol tüketimine sahip ve hiç sigara içmemiş 56 yaşındaki bu hastada meslek dışı ana maruziyetler olmadığı için, bu vaka ve bilimsel yayın taraması, HPV negatif diş eti yassı hücreli kanser ile sifonlama nedeniyle ağzın düzenli olarak solvente maruz kalması arasında bir ilişki olduğu hipotezini desteklemektedir.
Bu yazı için çevirip özetlediğim ve popüler bilim kapsamında yer yer düzenlediğim araştırma: Gingiva squamous-cell carcinoma in a non-smoking patient with occupational exposure to solvent siphoning using mouth: case report and literature review; Céline Lamouroux, Louis Brochet, Philippe Zrounba, Barbara Charbotel, Batrice Fervers
