AİDS / HİV taşıyan kişi hangi işlerde çalışabilir, yüksek riskli işler, AİDS’Lİ çalışma arkadaşı riskleri..

Uyarı: Site içeriklerimiz sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz!

AİDS ve HİV aynı şeyler mi?

1981 yılında ilk ortaya çıktığında, inceleyen bilim insanları daha önce hiç karşılaşmadıkları bir hastalıkla karşı karşıya kaldıklarını fark ettiler ve hastalığa “kazanılmış bağışıklık yetmezliği sendromu” adını verdiler. Aids bu adın İngilizce baş harflerinden oluşan kısaltmadır. 1983 yılında ise AİDS hastalığına neden olan şeyin “insan bağışıklık yetmezliği virüsü” olduğu ortaya çıktı. Hiv bu virüsün İngilizce baş harflerinden oluşan kısaltmadır. HİV vücudun bazı önemli savunma hücrelerine saldırarak onların içine girer, onları yavaş yavaş iş yapamaz hale getirerek bağışıklık sistemini zayıflatır. Bunun sonucunda, normalde vücudun savunma sistemi tarafından yok edilebilen mikroplar çok ciddi enfeksiyonlar yapar ve kanserler ortaya çıkar. İşte, HİV enfeksiyonunun bu en ileri evresine AİDS denir.

HİV nasıl bulaşır?

HİV insanın kanında, cinsel salgılarında (sperm ve vajina salgısı) ve anne sütünde bulunur. Bunlarla doğrudan ya da dolaylı herhangi bir temas ile virüs insana bulaşır. Bu bulaşma yolları kan yoluyla bulaşma, cinsel ilişki ile bulaşma, anneden bebeğe bulaşma ve virüslü organ ya da dokuların nakledilmesi ile bulaşma olmak üzere dört tanedir.

Hangi meslekler kan yoluyla bulaşma riski taşıyor?

HİV taşıyan kişinin kan ya da kan ürünlerinin başka bir kişiye verilmesi yani nakil ile bulaşma olur. Ancak, ülkemizde 1987 yılından beri tüm kan bağışçıları HIV açısından tarandığından dolayı bu yolla bulaşma nadirdir. Kan yoluyla diğer bir bulaşma biçimi HİV taşıyan kişinin kanına temas etmektir. Örneğin, adet kanının cinsel ilişki sırasında penise, ya da ağızdaki bir kanamalı yaranın öpüşme sırasında ağıza teması ile bulaşma gerçekleşebilir. Kan yoluyla diğer bir bulaşma da HİV taşıyan kişinin kanının temas ettiği eşyalarla yaralanmadır. Bu eşyalar şırınga, iğne, jilet, makas, tırnak makası gibi aletlerdir.

Sağlık çalışanları, berberler-kuaförler-güzellik uzmanları, dövmeciler-piercingciler, polis-jandarma-özel güvenlik görevlileri, manikürcüler-pedikürcüler, masörler-masözler gibi mesleklerin kan yoluyla HİV bulaşma olasılığı yüksektir.

Hangi meslekler cinsel ilişki ile bulaşma riski taşıyor?

HİV taşıyan kişiden korunmasız cinsel ilişki ile erkekten kadına, kadından erkeğe, erkekten erkeğe ya da kadından kadına bulaşma olur. Bulaşma vajinal (kadın cinsel organı yoluyla), anal (makat yoluyla) ya da oral (ağız yoluyla) cinsel birleşme ile gerçekleşebilir. Tek bir cinsel ilişki ile bile bulaşma için yeterlidir, ilişki sayısı arttıkça bulaşma ihtimali artar. Seks işçisi/hayat kadını olarak çalışanlar meslekleri gereği cinsel ilişki ile HİV bulaşma riski altındadır.

HİV testinin negatif olması kişide HİV olmadığını mı gösterir?

HİV tanısı için ilk bakılan test ELİSA‘dır. Ancak, bu testin pozitif sonuç verebilmesi için vücuda giren HİV’e karşı bağışıklık sisteminin yanıt oluşturmaya başlaması gerekir. Bu yanıtın oluşması hastaların çoğunda 3 ay kadardır, bazılarında ise 6 ayı bulabilir. Diğer bir deyişle, eğer kişi HİV’i aldıktan sonraki bu 3-6 aylık dönem içerisindeyse test negatif çıkacaktır, ama aslında kişi HİV’i taşıyordur. Bu yüzden, ilk test negatif ya da pozitif çıktığında kesin tanı için test tekrarlanır ya da başka testler yapılır. İlk kez bakılan HİV testinin pozitif çıkması durumunda yasal olarak kişi doğrulayıcı test yaptırmak zorundadır ve test sonucu resmi makamlara, kimlik bilgilerinin yer almayacağı bir kod ile bildirilmek zorundadır. Bu bilgilendirme testi yapan yer tarafından yapılır.

HİV’den korunmak için bir aşı var mı?

Hayır.

AİDS tedavisi sosyal güvence kapsamında mı?

Ülkemizde HİV/AİDS’le ilgili tanı ve tedavi giderleri, özel sağlık sigortaları hariç, sosyal güvence kapsamında karşılanmakta, bu kişiler gerektiği durumlarda yeşil kart uygulamasından da yararlanabilmektedirler. Ancak, AİDS tedavisinin başarısı yalnızca ilaçlara değil, yeterli ve dengeli beslenmeye, düşük stres koşullarına vb bağlıdır. Bu yüzden kişilerin çalışması, yani sürekli ve düzenli gelire sahip olması kritiktir.

HİV taşıyan bir kişiyle aynı yerde çalışmakla virüs bulaşır mı?

  • Aynı ortamda bulunup aynı havayı solumakla
  • Hapşırık ya da öksürükler ile yayılan damlacıklarla
  • Vücut sıvılarının sağlam ve sağlıklı deriye temas etmesi ile (bulaşmanın gerçekleşmesi için deride bir yara olmalı ya da iğne batması gibi yaralanma olmalıdır)
  • Dışkı, idrar, ter, gözyaşı ve tükürüğü ile temas etmekle
  • Kucaklaşma, okşama, öpme, el ele tutuşma, tokalaşma, sarılma yoluyla
  • Telefonunu, bilgisayarını, anahtarlığını, kulaklığını, kalemini kullanmakla
  • Elbisesini giymekle
  • Aynı tabağı, bardağı, kaşığı, çatalı, bıçağı kullanmakla
  • Aynı musluğu, banyoyu, klozeti, hamamı, saunayı kullanmakla
  • Aynı havuz, göl, nehir ya da denizde yüzmekle

HİV bulaşmaz. Özetle, HİV taşıyan bir kişinin iş arkadaşına HİV bulaştırması ilke olarak mümkün değildir.

İş arkadaşınızın HİV taşıdığı ya da AİDS olduğu nereden anlaşılır?

Virüs ilk kez vücuda girdikten 2-4 hafta sonra grip benzeri belirtiler olur ya da bazı kişilerde hiçbir belirti vermez. Bu dönem birkaç hafta sürebilir. Bu dönemden sonra virüsün hiçbir şikayet ortaya çıkarmadan vücutta yaşadığı sessiz dönem başlar. Bu dönem birkaç yıldan on yıla kadar sürebilir. Bu dönemden sonra, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı şikayetler ortaya çıkmaya başlar. Bu şikayetlerin özelliği HİV/AİDS’e özgü olmaması ancak tedaviye rağmen geçmemeleridir. Eğer kişi bu döneme kadar herhangi bir tedavi almamışsa vücut mikroplara ve kanserlere karşı direncini gittikçe tamamen yitirir. Bu AİDS dönemidir. Bu dönemde vücudun her organ ya da dokusunda, bazıları AİDS’e özgü enfeksiyonlara ve kanserlere bağlı ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar. Ancak, bu sağlık sorunlarını yaşayan hastanın görünüşü HİV/AİDS hakkında çevresine özel bir bilgi vermez. Üstelik AİDS hastası kişiler modern tedavi yöntemleriyle çalışma güçlerinde fark edilir bir kayıp olmadan hayatlarına devam edebilmektedir. Özetle, çalışma arkadaşınızın HİV taşıdığını ya da AİDS olduğunu dış görünüşünden anlayamazsınız. Çünkü HİV taşıyan ya da AİDS olan çalışanlar normal görünür. Diğer bir deyişle, normal görünen her her çalışan HİV taşıyor ya da AİDS hastası olabilir.

Eşcinsel bir iş arkadaşı daha büyük tehlike anlamına mı geliyor?

HİV’in en çok LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, transgender ya da interseks) kişilerle cinsel ilişki ile bulaştığı yanlış bir inanıştır. Bu inanış LGBTİ tüm kişileri HİV taşıyıcısı olarak görmektedir. Oysa, hem dünyada hem de ülkemizde hastalığın en yaygın bulaşma yolu kadın-erkek arasındaki cinsel ilişkidir.

İşe girişte ya da işin devamı süresince çalışanlardan HİV testi istenebilir mi?

Yalnızca kayıtlı seks işçileri HİV testi yaptırmak zorundadır. Bunun dışındaki herhangi bir işe girişte ya da işin devamı süresince HİV testi istenmesinin yasal dayanağı yoktur. Çünkü ilgili bölümde anlatıldığı üzere, HİV taşıyan kişi ilke olarak işyerinde bir tehlike oluşturmaz, bu nedenle HİV testi işe girişte yapılan sağlık kontrolünün bir parçası olarak kabul edilemez. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (İLO) göre de hiçbir işçi HİV testi yaptırmaya zorlanmamalıdır.

HİV taşıyan kişiler bunu işyerine bildirmek zorunda mı?

Kişinin HİV taşıyıcısı olduğu bilgisine işyerine bildirmekle ilgili bir yasal zorunluluğu yoktur. Zaten, ilgili bölümde de açıklandığı üzere, HİV taşıyıcısı olmak herhangi bir işi yapmaya engel değildir ve kişinin iş arkadaşına HİV bulaştırması ilke olarak mümkün değildir. Üstelik kişi işle ilgili olmayan bu durumu işyerine bildirirse HİV taşıyan kişilerin bir iş bulabilmeleri mümkün olmaz. İLO’ya göre de iş için başvuranlardan ya da çalışanlardan HIV’la ilgili kişisel bilgi vermelerini istemenin herhangi bir gerekçesi olamaz.

HİV virüsü taşımak herhangi bir sektörde ya da işte çalışmaya engel mi?

Yasal olarak böyle bir engel yoktur. İlgili bölümde de açıklandığı üzere, kişinin iş arkadaşına HİV bulaştırması ilke olarak mümkün değildir. Virüsün bulunduğu vücut sıvılarına temasın söz konusu olduğu mesleklerde çalışanlar ise, hem kendilerindeki virüsü başka insanlara bulaştırmamak, hem de virüs taşıyan insanlardan virüs kapmamak için yüksek riskli davranışlardan kaçınması ve bulaşma yoluna uygun korunma yöntemleri uygulaması yeterlidir.

AİDS hastası olmak herhangi bir sektörde ya da işte çalışmaya engel mi?

Yasal olarak böyle bir engel yoktur. Günümüzde AİDS tedavisinde kullanılan ilaçlarla hastalıktan ölümler neredeyse ortadan kalkmıştır. Aids hastası kişiler modern tedavi yöntemleriyle çalışma güçlerinde fark edilir bir kayıp olmadan hayatlarına devam edebilmektedir. Tedavi ile HİV’in vücuttaki sayısı azaltılarak virüsün saldırdığı savunma hücrelerinin yeniden iş görür hale getirmesine çalışılmaktadır. Ancak tedavi yaşam boyu sürmelidir, ara verildiğinde ilaçlara karşı direnç gelişebilir, yüksek maliyetlidir ve yan etkileri fazladır. Bu yüzden tedaviye mümkün olduğu kadar erken, özellikle Aids aşamasına geçmeden başlanması çok önemlidir. AİDS hastasının sağlık durumunun kişiyi fiziksel olarak kısıtladığı durumlarda ise işyeri içinde çalışabileceği uygun bir işe yeri değiştirilebilir.

İşyeri hekimi çalışanın HİV/AİDS olduğunu herhangi bir şekilde öğrenirse bunu işverene bildirmek zorunda mı?

Çalışanın HİV taşıyıcısı ya da AİDS olması bilgisi kişisel sağlık verisidir, hekim ile hasta arasında kalması gereken sırdır ve üçüncü kişilere açıklanması suçtur. Öte yandan, HİV/AİDS olmak bir işe girmeye ya da çalışmaya engel olmadığı için kişinin HİV/AİDS olduğu bilgisinin işyeri ya da çalışma arkadaşları açısından bir değeri yoktur. Ancak, işyeri hekimi bu durumu, yetkili makamlara, çalışanın kimlik bilgilerinin yer almayacağı bir kod ile bildirmek zorundadır.

İşyerinin kreşine kabul edilirken çalışanların çocuklarından HİV testi istenebilir mi?

Bu kreşlere kayıt olmak ya da kabul edilmek için HİV testi uygulanması şart koşulamaz. HİV taşıyan çocuklar kreşten uzaklaştırılamaz. Çocuğun Hiv ya da Aids  durumunun kreş idaresine bildirilmesi gerekli ve zorunlu değildir. Çocuğun HİV/AİDS durumunu hakkında bilgi sahibi olan kreş sorumlusu, hemşiresi, hekimi vb. bu bilgiyi kesinlikle gizli tutmak zorundadır.

HİV/AİDS bildirimi zorunlu bir hastalık mıdır?

Evet, HİV/AİDS bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar arasındadır.

(01.12.2017)

“AİDS / HİV” için 4 cevap

  1. Alp Aslan Avatar
    Alp Aslan

    Merhaba Dr bey ben aile hekimi Dr Alp Aslan…13 yıldan beri mutfakta çalışan ve son 3 yıldır şeflik yapan bir kişi bugün bana işe başlamak için işe giriş raporu almaya geldi.O an e nabzına girip özgeçmişini taramak istedim ancak açılmadı.Gittikten 1 saat sonra sistem düzeldi.Anti HIV + ve Genvoya denen bir ilaç raporu olduğunu gördüm.Bu kişinin mutfakta çalışması mesela yemek yaparken terinin tencereye damlaması veya elini kesmesi bir sorun teşkil eder mi bulaşıcılık açısından.teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim

    Beğen

    1. Dr. Müslüm Güney Avatar

      Merhaba Alp hocam.

      “Bu kişinin mutfakta çalışması mesela yemek yaparken terinin tencereye damlaması veya elini kesmesi bir “sorun teşkil eder mi bulaşıcılık açısından.” derken kastettiğiniz “sorun” HİV’in gıdaya bulaşması mıdır? Biraz daha açarsanız sevinirim.

      Teşekkürler. Saygılar.

      Beğen

  2. Alp Aslan Avatar
    Alp Aslan

    Dr bey merhaba sorumu açmakimı istemişsiniz . HIV pozitif hasta ve genvoya alıyor.ilaç muafiyet raporu var .Ancak düzenli içip içmediğini bilmiyorum. Şef olarak mutfakta çalışıyor mesela salata yaparken elini bıçak kesti ve salataya damladı.onu yiyen kişinin de ağzında aftöz ülserler var, dudak kenarı çatlağı veya dişetinde fistül var ..Bulaş olur mu ?Bu birinci sorum…Diyelim ki müşterinin ağzında herhangi bir lezyon yok.Ancak kanla kontamine olmuş salatayı yedi.GiS üzerinden bir bulaş olur mu ? teşekkürler ederim

    Beğen

    1. Dr. Müslüm Güney Avatar

      Yeniden merhaba Alp hocam. Yazımda konunun “İSG” yanıyla ilgili en önemli noktaları ifade ettiğimi düşündüğüm için, sorunuzu açmanızı rica etmiştim. Açıklamalarınızdan anlıyorum ki, sorunuz “besin hijyeni” ile ilgili. Ancak, şu an elimin altında tam da bu konuyla ilgili bir makale taslağı bulunmakta ve yakın zamanda tamamlamayı umuyorum. O makalede anlatacaklarımı size aktarmadan sorunuza vereceğim yanıt topal kalacağı için, ne yazık ki makalemi bitirip yayınlayınca kadar sizi bekleteceğim. Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılar.

      Beğen

Bir Cevap Yazın