Verem (tüberküloz) geçirenlerin işten çıkarılmasına gerek var mı? Çalışma arkadaşınızın verem (tüberküloz) olması..

Uyarı: Site içeriklerimiz sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz!

Verem ya da tüberküloz hastalığı nedir?

Halk arasında “ince hastalık” olarak da adlandırılan verem (tüberküloz) Mycobacterium Tuberculosis isimli mikrobun yaptığı bir hastalıktır.

Verem nasıl bulaşır?

Hastaların konuşması, öksürmesi, hapşırması sırasında havaya içinde mikrop olan damlacıklar saçılır. Bu damlacıklar havada asılı durabilir ve hava hareketleri ile yer değiştirebilirler. Sağlıklı bir kişi içinde mikrop olan bu damlacıkları hava yolu ile alır.

Kendisinde verem mikrobu olan herkes bulaştırıcı mıdır?

Vücudunda verem mikrobu bulunan her kişi hasta değildir. Çünkü verem mikrobunu alan herkes hasta olmaz. Bazı kişilerde bağışıklık sistemi mikrobu etkisiz hale getirir, mikrop vücutta bir çeşit uykuya dalar ve bu yüzden hastalık yapamaz. Verem mikrobu etkisiz halde olduğu için bu kişiler başkasına verem bulaştıramaz.

Verem hastasının iş arkadaşları neden yüksek risk altındadır?

Aile üyeleri, ev ve iş arkadaşları hasta ile aynı ortamda uzun süre ve yakın temas içinde oldukları için verem mikrobu taşıyan damlacıklarla teması, yani verem bulaşma ihtimali daha fazla olacaktır. Eğer hasta ile birlikte bulunulan ortam küçükse ya da yeterince havalandırılmıyorsa bu risk daha da artacaktır. Ayrıca, eğer çalışılan ortam yeterince güneş almıyorsa, bulaşma ihtimali, bol güneş alan bir ortama göre fazla olacaktır, çünkü güneş ışığı canlı mikrop sayısını azaltır. Hastanın kullandığı çatal, bıçak, kaşık, bardak, tabak, yatak örtüsü ve diğer eşyaların ise bulaştırıcı olmaması için normal temizlik işlemleri yeterlidir.

İş arkadaşınızın verem olduğu ortaya çıkarsa ne yapmalısınız?

Veremli hasta ile aynı havayı paylaşarak verem mikrobuna maruz kalan kişilere temaslı denir. Veremli hasta ile düzenli olarak ve uzun bir şekilde aynı havayı paylaşanlar, yani aynı evde yaşayanlar, yakın arkadaşlar, iş arkadaşları, sınıf arkadaşları, koğuş ya da yatakhane arkadaşları temaslı kabul edilir. Bulaştırıcı verem hastası ile sekiz saatlik uçak yolculuğu yapanlar yine temaslı kabul edilir. Temaslılarda verem hastalığı yüksek oranda görüldüğü için bu kişilerde verem hastalığının ya da mikrobunun olup olmadığı belirlenmelidir. Bunun için kişi muayene edilir, akciğer filmi çekilir ve tüberkülin deri testi (PPD) yapılır. Hasta olduğu ortaya çıkarsa tedaviye başlanır. Hasta çıkmayanlardan uygun görülenlerine ise koruyucu tedavi başlanır. Koruyucu tedavinin amacı verem mikrobunun kapılmasına ya da hastalık oluşmasına engel olmaktır. Koruyucu tedavi alanlar bulaştırıcı da değildir. Bu yüzden, tüm temaslıların mutlaka verem savaş dispanserlerine ya da herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurması gereklidir.

Verem hastalığı açısından yüksek risk altında olan işler nelerdir?

Sağlık çalışanları ve maden ocaklarında çalışanlar verem açısından yüksek risk altındadır. Ayrıca, maden ocağında çalışmasa bile, silika tozuna maruz kalınan tüm işlerde çalışanlar, silikozis hastalığından kaynaklı olarak, yüksek risk altındadır. Bu işler arasında cam, seramik ve porselen üretimi çalışanları; dökümhane çalışanları ve tersane çalışanları sayılabilir.

Verem hastalığına yatkınlıktan söz edilebilir mi?

En çok HIV/AİDS hastalığı olmak üzere, şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, silikozis, kan ve lenf bezi kanserleri, midenin ameliyatla alınması, barsak köprüleme ameliyatı, doğuştan bağışıklık eksikliği olan bazı hastalıklar, tütün kullanımı, ilaç, alkol ya da madde bağımlılığı verem hastalığına yatkınlığı artırırlar.

Verem hangi organları tutar?

Verem en çok akciğerleri tutsa bile lenf bezleri, akciğer zarı, böbrekler ve idrar yolları, kemik ve eklemler, omurga, beyin zarı, beyin, üreme sistemi, karın zarı, mide ve barsak sistemi gibi vücudun tüm organ dokularına yayılabilir. Belirtiler de tuttuğu organa göre özgünlük gösterir.

Akciğerle ilgili belirtiler nelerdir?

İki hafta ya da daha uzun süren öksürük, balgam, öksürükle kan gelmesi, göğüs ağrısı ve nefes darlığı.

Genel belirtiler nelerdir?

Ateş, gece terlemesi, çabuk yorulma, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı.

Verem hastalığının tanısı nasıl konur?

Her ne kadar hastanın şikâyetleri ya da akciğer filmindeki bazı özellikler veremden şüphelenilmesine neden olsa da, hastalığa kesin olarak verem diyebilmek için alınan balgam örneğinde verem mikrobunu görmek gerekir. Balgam alınamadığı durumlarda, açlık mide suyu gibi, başka vücut sıvıları da kullanılabilir.

Verem hastalığının tedavisi var mıdır?

Verem hastalığının tek tedavisi uygun ilaçlardır. Doğru ve yeterli süre tedavi edilen verem hastaları tamamen iyileşir. Tedavi süresi en az altı aydır. Tedavi olmayan ya da tedavisini yarım bırakan kişilerde ise verem öldürücü olabilir.

Verem hastalığının tedavisi pahalı mıdır?

Ülkemizde verem hastalığının tedavisi ve ilaçları ücretsizdir.

Verem hastasının hastanede tedavi edilmesi zorunlu mudur?

Özel sağlık sorunları olan bazı hastalar dışında, iklim, dinlenme, beslenme ve bulaştırıcılık açısından hastaneye yatırılmasına gerek yoktur. İklim, dinlenme ve özel beslenmenin verem hastalığının iyileşmesine katkısı önemsiz düzeydedir.

Verem hastası kişiler gebe kalabilir mi?

Geçmişte verem tedavisi olmuş kişilerin gebe kalmasında bir sakınca yoktur. Verem hastası kişilerin gebe kalmaması ve etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanması önerilir. Eğer gebe kalındıysa verem tedavisi çocuk için de güvenli ilaçlarla yapılır. Gebelikte verem tedavisi olan anneler doğumdan sonra çocuklarına verem bulaştırmazlar.

Verem tedavisi gören kadınlar çocuklarını emzirebilir mi?

Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar anne sütüne çok düşük miktarlarda geçerler. Anne sütündeki bu ilaçların bebeğe zararı olmadığı gibi bebeği veremden korumaya bir katkıları da yoktur. Bu yüzden bu anneler çocuklarını güvenle emzirebilirler. Ancak, tedavinin ilk 2-3 haftalık döneminde bulaştırıcılık hale sürdüğü için anne ile bebeğin ayrı tutulması önerilir. Bu dönemde annenin sağdığı süt bebeğe içirilebilir.

Yetişkinlere BCG aşısı yapılır mı?

Ülkemizde verem aşısı denilen BCG aşısı 2 ayını doldurmuş bebeklere yapılır. BCG aşısı yapılmamış bebeklere, yapılan tetkikler üzerinden uygun görülürse, 6 yaşına kadar BCG aşısı yapılabilir. 6 yaşından büyüklere BCG aşısı önerilmemektedir.

Verem tedavisi gören kişilerin çalışmasında sakınca var mıdır?

Tedavinin başlangıcında hastalarının çalışmayıp evde olması bulaştırıcılık açısından doğrudur. Ancak, verem tedavisi gören kişiler 2-3 hafta sonra bulaştırıcılıklarını yitirirler. Eğer sağlık durumlarında özel bir engel yoksa bu sürenin sonrasında, “çalışabilir raporu” alan kişilerin çalışmasında bulaştırıcılık açısından hiçbir sakınca yoktur.

Verem bildirimi zorunlu bir hastalık mıdır?

Evet, verem (tüberküloz) bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar arasındadır.

(24.03.2017)

Bir Cevap Yazın