Tüm dünyada her yıl yaklaşık 130 bin geniz kanseri (nazofarenks kanseri) tanısı konmaktadır. Bazı virüsler ve tütün kullanımı bu kanser için önemli bir etkendir.
Üst solunum yolları işle ilgili maruziyetlere doğrudan açıktır. Formaldehit, klorofenol, odun tozu, pamuk tozu ve dumanlar geniz kanseri ile ilişkilendirilmiş mesleki maruziyetlerdir. Örneğin, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) formaldehit ve odun tozu maruziyetinin insanlarda geniz kanseri yaptığına dair yeterli kanıt olduğunu ifade etmektedir.
11 bilim insanı (Timo Carpén, Evelina Gille, Lalle Hammarstedt-Nordenvall, Johnni Hansen, Sanna Heikkinen, Elsebeth Lynge, Jenny Selander, Ingrid Sivesind Mehlum, Jóhanna Eyrún Torfadottir, Anti Mäkitie, Eero Pukkala) İskandinav ülkelerinde geniz kanseri ile ilişkili meslekleri belirlemek amacıyla bir araştırma yürüttü.
Araştırma 1961 ile 2005 yılları arasındaki Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç‘ten toplam 14,9 milyon kişiyi kapsayan nüfus sayımı katılımcılarını içermektedir. Tüm katılımcıların sağlık ve çalışma kayıtları incelendi ve ilişkilendirildi.
Çalışma kapsamında 2898 kişiye geniz kanseri tanısı konuldu. Hastaların 1980’i erkek ve 918’i kadındı. Hastaların çoğunluğu (1524) İsveç’tendi ve sadece 18 hasta İzlanda’dandı.
Norveçli, Finli ve İsveçli balıkçılar arasında geniz kanseri riski ilk kez yüksek bulundu. Araştırmacılar bu konuda şunları ifade etti:
“Tuzlu balık geniz kanseri için doğrulanmış bir risk faktörüdür ve Güney Asya’da yaygın olarak kullanılmaktadır, ancak üç İskandinav ülkesindeki balıkçıların referans popülasyondan daha fazla tuzlu balık tüketip tüketmediğine dair bir kanıtımız yok. Özellikle, depolama tanklarının elle boşaltıldığı eski zamanlarda, balıkçılar fermente edilmiş balıklardan çıkan gaza maruz kalmış olabilir.”
Yine çalışma sonucunda aşçılar, çamaşırcı kadınlar ve erkek garsonlar arasında arasında geniz kanseri riski yüksek bulundu.
Araştırmacılar son olarak şunları ifade ettiler:
“Bu çalışma pasif içicilik, mutfak hava kirliliği ve solventler gibi işle ilgili bazı maruziyetlerin geniz kanseri (nazofarenks kanseri) ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Ancak mevcut veriler yalnızca 2005 yılının sonuna kadar gittiği için, kanser sürecindeki uzun gecikme nedeniyle, bu veriler esas olarak 1990’lı yılların ortalarından önceki mesleki maruziyetleri yansıtmaktadır.“
(28.11.2022)
